"Sosyal gerçeklikle insanî gerçekliğin" uyum içinde anlatıldığı Kuyucaklı Yusuf Anadolu'daki toplumsal düzene eleştiri yöneltmesi bakımından değerlidir. Küçük yaşta ailesini kaybeden Kuyucaklı Yusuf adaletsiz düzen içinde mücadele ederken diğer yandan bir aşk girdabının da içine girer. Hem sosyal hayatında hem de aşk hayatında toplumla uyuşamayan Kuyucaklı Yusuf kendisini bir kimlik arayışının içinde bulur.
Dönemin sosyokültürel hayatına ışık tutan Kuyucaklı Yusuf günümüzde tüm canlılığıyla yerini korur.