"Sorduk mu birbirimize nasılsınız dedik mi bugün?"
Sıradan bir günün sabahında çalan telefon yaşamınızı değiştirebilir mi? Hiç tanımadığınız yüzünü görmediğiniz adını bile bilmediğiniz biri kendi hikâyesiyle varlığınıza ayna tutan bir sese hesapsızca içinizi dökebileceğiniz bir dosta dönüşebilir mi?
Hattın iki ucu arasında salınıp duran sözcüklerin toplamı gerçek bir hikâye eder mi? Bir "alo" kadar mümkün başka bir dünya kadar uzak... Orada biri var mı?
Farklı türlerdeki eserleriyle Türk edebiyatının 1950 kuşağının önemli kalemlerinden biri olan Tarık Dursun K. birbirine ses veren iki yalnızın diyaloğu üzerinden insanın ve insan ilişkilerinin mümkünlerine bakıyor: Aşk aile kimlik ve varoluşa dair zorlu sorularla şekillenen bu sıradışı temas bugünün bir "tık"lık yalnızlığına da ışık tutuyor.
"Düşündüm de... Sizi tanımayı çok isterdim. Yakından bakmayı ve... Bu belki'leriniz var ya onları söylerken yüzünüzün ne biçim aldığını görmeyi de. Nasıl bir kişisiniz?"
"Sıradan... Hiçbir özelliği olmayan..."
"Konuştuklarınızdan o çıkmıyor ama..."