Yaralarımız çocukluğumuzdadır; asla iyileşmezler bizimle birlikte büyür giderler.
Kavruk Çocukluğumuz ile tek arzusu dayak yemeden yaşamak ve annelerini görmek olan iki kız kardeşin gerçek hayat hikâyesine tanıklık ediyoruz. Aile içi şiddet birbirinden ayrı büyümek zorunda kalan kardeşler anne hasreti çocuk yaşta evlilik...
Kadriye Memiş romanında çocukluk çağında aldığı tüm yaralarını bizlerle paylaşıyor. Bu "küçük kadınların" çileli hayatlarında çektikleri tüm sıkıntılar kimi zaman bizi gülümseten kimi zaman gözlerimizi dolduran sahnelerle anlatılıyor.
Görünen o ki geçen yıllara rağmen çocukluk travmaları canlılığını koruyor. Ne kadar halı altına süpürmeye çalışsak da kendimizden uzaklaştıramıyoruz unutamıyoruz. Mühim olan tüm bu kötülüklerin ortasında yaşam mücadelesini sürdürmek; Kadriye Memiş bunu başarıyor.
Bu kitap her şeye rağmen "aile" olmanın kıymetini bilenler ve iyiliğe olan inancını yitirmeyenler için...