Mehmet Sünbül 12 Eylül öncesi Ülkücü hareket içinde yer almış askerî darbe ile birlikte içinde bulunduğu camiadan ayrılarak kendine yeni bir istikamet belirlemiş ve bu dönüşüm sürecinde ciddi bir kitleyi de peşinde sürüklemiş önemli bir isim. Milliyetçilik ideolojisiyle arasına ciddi bir mesafe koyan Sünbül hem kendi hayatında hem de yaşadığımız toplumda vahyin belirlediği şartların hakimiyetini esas alan bakışıyla muhtelif zaman ve zeminlerde makale söyleşi ve kitaplar kaleme almıştır. Onun bu düşüncelerinin kitaplaşmış hali 90'lı yılların Türkiyesinde epey ses getirmişti. Yedirenk bir dönemin düşünce ikliminin daha iyi anlaşılması adına Sünbül'ün eserlerini yeniden neşretmektedir.
Bu eserinde Sünbül vahyin bir müslümanın hayatının merkezinde ve temelinde olması gerektiği yaklaşımından hareketle bir "müslüman" ve "kul"un yaratıcısı ile olması gereken yakınlığın tesis edilmesi için hangi bilgilere sahip olması gerektiği bu bilgileri nasıl ve hangi yöntemlerle edinebileceği ve edinmesi zorunluluğu bulunduğuna dair kendi bakış açısını ortaya koymaktadır.