Peki ya neredeyse yarım yüzyıl önce bir Akdeniz gecesi Refah şilebini torpilleyen İngiliz denizaltısının kaptanı periskobunun ucunda çaresizce süzülen gemiye bakarken ne düşünmüştü acaba? Muhtemelen bunun şimdiye kadar aldığı en kolay görev olduğunu. Sonra da torpidonun atış kontrol sisteminin başındaki askerle beraber belirledikleri bir sayıdan geri sayıp "Fire!" emrini vermiştir herhâlde. Periskop aşağı alınıp torpidonun gemiye ulaşması için gereken zamanın geçmesi beklendikten sonra hoop periskop yukarı ve Kaptan hazretleri tebrikleri kabul eder... Ve yine bu kutlamalara dâhil olmak üzere geminin belli bir yerine ya da ayrı bir panoya bir gemi figürü daha boyamış olmalı ve zaferlerinin hazzıyla çay fincanlarını tokuşturmuşlardı. Bu seremoniyi defalarca tekrarlayanlar da bir gün başka bir geminin zafer tablosunda yerlerini almışlardı belki.