Her şey oğlum Tunay'ın yanıma gelip "Baba beni uyutur musun?" demesiyle başladı.4 yaşında babasından masallar dinleyerek uyuyan ve bundan mutlu olan bir çocuğu kıramadım yine.Çünkü onunla ben de erken bir saatte uyuyup kalıyordum. Ama bir çocuğun mutluluğu için ber şey yapılırdı.Artık o da ben de klasik masallardan sıkılmıştık. Aslında gerçeklik arıyor ve içinde olmak istiyordu.Garip ama böyleydi. "Baba bana yaşadığım şebri anlat ve içinde ben de olayım" demedi.Aksine bunu ben teklif ettim. Bana dönüp "anlat baba" dedi.Bunları sadece oğluma anlatamazdım.
Yaşadığım dünyadaki tüm çocuklara ve onların ailelerine de anlatmak istedim.Şu anda elinde tuttuğun kitap Antalya şehrinin ve onun içindeki insanların hikayesi.Bu hikâyede olmak için Antalya'ya gelip havasını solumak yeterli bana göre.Çünkü Dünya'daki cennetlerden birinde yaşıyor olmamızı paylaşmaktır asıl mutluluk.Bu satırlar seni Antalya'ya ve onun çocuklarına götürecek en kolay ve güvenli yoldan iyi yolculuklar dilerim.Kemerlerinizi bağlamanıza gerek yok. Biz size sarıldık güvene aldık bile.
Hoş geldiniz aramıza.