Aral'a kavuşan Ceyhun'dan Akdeniz'le buluşan Ceyhan'a kadar 'Kürre-i Arz'ın tasvir edilen bu en zor coğrafyasında XI. Yüzyılın ortalarından itibaren başlayan 'Türk Fütuhatı' ile sancakları asumana yükselen bir milletin bütün azametiyle tarih sahnesinde bir kez daha ayağa kalktığı görüldü. O ihtişamlı kalkış ile dağlara taşlara akarsulara göllere yaylaklara kışlaklara hasılıkelam; Türk'ün ayak bastığı ok attığı kılıç salladığı atını suladığı her yere her mekâna 'Türk Mührü' vuruldu ve 'Türk-Oğuz Tarihi' yeniden yazıldı.