Bu kitap Marx'ın edebiyatla ilişkisine odaklanan eşsiz ve öncü bir yapıt. Marx'ın edebiyatla bir okur bir düşünür bir yazar ve bir baba olarak sanıldığından ve bilindiğinden çok daha yakından ilgili olduğunu sistematik bir şekilde ortaya seren Prawer'a göre onun ve eserlerinin ayırt edici özelliklerinden biri de edebiyatla kurduğu sıradışı ilişki.
Marx dilin saflığını ve doğruluğunu ilgilendiren her konuda titiz bir yazardı. Bu yüzden Goethe Lessing Shakespeare Dante ve Cervantes'i kendine üstat olarak seçmiş onların eserlerini neredeyse her gün okumuştu. İktisadi gerçekleri ve tutumları akılda kalıcı bir şekilde özetleyen sözler bulmak için Latin klasiklerini didik didik etmişti. Edebî alıntı ve göndermeleri okurlarıyla kültürel bir etkileşim yaratmak için nasıl kullanabileceğini daha gazetecilik yıllarında keşfetmişti. Başta Kapital olmak üzere yazdığı bütün metinlerde popüler balad şarkı tekerleme mitolojik hikâye özdeyiş masal şiir oyun ve destanlara göndermelerde bulunmuştu. Evinde düzenli olarak Shakespeare okuma toplantıları yapılan Marx için Rus ziyaretçisi Maksim Kovalevski boşuna "fazlasıyla kültürlü bir İngiliz-Alman centilmeni" dememişti...
Karl Marx ve Dünya Edebiyatı işte bu sıradışı "centilmen"in edebiyatla kurduğu içten ve derinlikli ilişkinin benzersiz bir dökümü...