Modern hayatın getirisi olan bunalım ve içe kapanıklık günümüzde ailelere de sirayet etmiş ve bunun sonucunda birbirleriyle hiçbir şey paylaşamayan çiftler arasında boşanma oranları oldukça artmıştır. Birbirlerine tahammül edemeyen çiftler bir zamandan sonra çocuklarının geleceklerini de yok sayarak yıllarca beraber yaşamalarına rağmen birdenbire evliliklerini bitirebiliyorlar. Tüm bunlar özellikle büyük şehirlerde normal karşılansa da toplumumuz bir bozulma başka bir ifadeyle bir zihniyet erozyonu yaşamaktadır.
Boşanma olayının hem sosyolojik hem de psikolojik birçok boyutu vardır. Çiftler artık hayatlarını paylaşmak zorluklara beraber göğüs germek ve karanlık günlerden aydınlığa çıkmak için beraber mücadele etmek yerine kişisel menfaatlerinin peşine düşmektedirler. Birbirlerinden nefret eden çiftler günümüzde sadece hafta sonları alışveriş merkezlerine giderek mutluluğu arıyor ve çocuklarına da mutsuz bir hayat sunduklarının farkında olmadan huzursuz bir hayat yaşayarak bu gezegenden sessizce göçüyorlar.
Çocukluğumdan itibaren düğünlerde mutlu olmak için hayatlarını birleştiren insanları izlerim. Mutlu ve umutlu bir şekilde hayatlarını birleştiren bu insanların daha sonra boşanmaları üzerine çok düşündüm. İnsanların mutlu olmak için evlendiğine ama yine mutlu olmak için boşandığına üzülerek şahit oldum. Elinizde tuttuğunuz bu kitap gözlemlerimin düşüncelerimin ve görüştüğüm yüzlerce çiftin tecrübeleriyle ve dinimize ait referanslarla zenginleşerek sizlerle buluştu.