"İstanbul musikîsiyle edebiyatıyla güzel sanatlarıyla tasavvufu güzel hayatı leziz yemekleri zarif insanları ve nükteleri ile bitip tükenmez... Fakat biz tükendik üzüntüden yeisten ümitsizlikten tükendik... Zira 'yıkıldı yandı ağaçlar kesildi balık tükendi çayırlar kurudu' demekten yorulduk..."
Münevver Ayaşlı Dersaadet adlı eseriyle; bahçeleri yüksek duvarları konak-yalı mimarisi sahil-sarayları ve hepsinden öte insanlarıyla eski İstanbul'un şimdi tarih sayfalarında kalan siluetini zamanımıza düşürüyor. Devraldığı Osmanlı kültürü ve estetiğiyle birlikte sadece İstanbul masalını değil tarih ve felsefesini de anlatıyor.