Farklı toplumsal tecrübeler ile şekillenebilen alternatif kamusal alanların olup olmadığı bu çalışmaya öncülük eden fikrin motivasyonudur. Türkiye'de bir parlamenter rejimin varlığından toplumsal talep itiraz ve tasarıların bu parlamentodaki ifadesinden bahsedebiliriz. Ancak Türkiye demokrasi tarihinde çokta parlak hikâyelerin yer aldığını söyleyemeyiz. Türkiye geç modernliklerdeki diğer örnekler gibi geleneklerinin çağdaş dünyanın gereklerine uyarlanması sürecinde kimi paradoksalar yaşamış bir ülke olarak bazı belirsizliklerle kuşatılmıştır. Kadının görünürlüğü iletişimsel demokrasi din ve devlet ilişkisi devlet ve birey ilişkisi farklı etnik grupların ve dillerin ifadesi gibi konularda birtakım belirsizlikler sürmeye devam etmektedir. Bu yüzden 'ortak varlığın' sorunları üzerinde akıl yürüten kamusal bir topluluk dirimseldir. Yurttaşların ortak yaşamla ilgili müşterek sorunlar üzerinde nasıl müzakere edebilecekleri bu çalışmanın esas meselesi olmuştur. Elinizdeki kitap Türkiye televizyonlarındaki forum programlarını bu bakış açısıyla değerlendirmeyi hedeflemiştir.