21. yüzyılda gelişmiş bir demokrasi kültürüne çağdaş standartlara uygun olarak eğitilmiş insan gücüne ihtiyaç vardır. Bu nedenle ilerici-devrimci güçler; toplumsal değişimde görev üstlenecek gelişimi-değişimi kavrayan-planlayan üretken yaratıcı sorumluluk alabilen bilgisini kullanan ve zenginleştiren dinamik bir güç yaratmak durumundadır.
Ulusal ve uluslararası ilişkilerde savaş ve kavga kültürünün engellenmesinde işkencenin ve antidemokratik tüm yönelimlerin yok edilmesinde kuşkusuz eğitim büyük rol oynamaktadır. Ülkede ve uluslararası ilişkilerde dostluğun barışın ve dayanışmanın geliştirilmesinde daha iyi bir dünya yaratılmasında kuşkusuz yine eğitim belirleyici konumdadır.
Eğitim insanın insan üzerinde egemenlik kurma aracı olarak değil özgürlüğü yaşayarak yetilerini üst sınırına kadar geliştirme ve zenginleştirme aracı olarak görülmelidir. Günümüzde Türk-İslam ve kapitalist sistemin bekasına yönelik arabesk bir eğitim sistemi ortaya çıkmıştır. Bu arabesk yapı nedeniyle de her iktidar değişiminde bakan değişiminde hatta müsteşar veya müdürlerin değişiminde bile sil baştan sistemsel değişiklikler yaşanmıştır.
Bu çalışmada Osmanlı'dan günümüze eğitim uygulamaları ele alınmış ve Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği eğitim sistemlerine değinilerek "Bugün nasıl bir eğitim olması gerektiği" gözler önüne serilmiştir.