...... Bir dehayatımın en duygulu en güzel anlarını vareden ve hiç unutamadığım bir insanı tanıma şansına ermiştim o yıllarda. Evimizin bulunduğu dar yokuşun hemen bitiminde kendi gibi yaşlı ve viran bir küçük ahşap evdeki Pamuk Nine... Evet gerçek adını hiçbir zaman öğrenemediğim bu yaşlı kadının mahallede bilinen adı Pamuk Nine'ydi. Onu tanıdıktan sonar adının kendine ne kadar yakışmış olduğu düşünmüştüm bir zaman. Yuvalarına gizlenircesi girmiş gözlerinde hala gücünü kaybetmemiş olan sevgi pırıltıları kurak topraklar gibi kavrulup çatlamış yüzündeki güven ve mutluluk dolu sıaklık ince beyaz başörtüsünden yüzü ve omuzlarına yer yer taşan pamuk gibi ak saçlarıyla ana Pamuk Nine'den daha yaraşır bir ad bulunamazdı...