Bu çalışma başta felsefe ve tarih olmak üzere birçok disiplinde eksikliği duyulan tartışmalara katkı sunmayı amaçlamıştır. Bu gaye ekseninde XVII. yüzyıl Osmanlı ve Batı Dünyası'nda iktidar-bilim/ilim ilişkisi karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Beş "yapı"cı faktöre yani siyasi hukuki ekonomik toplumsal ve kültürel (bilim ve felsefe çalışmaları) yapılara bağlı olarak ele alınan söz konusu ilişki gelenek-modernizm kul-birey Sünni İslam-merkantilizm şer'i ve örfi hukuk-pozitif hukuk din-felsefe ve ilim-bilim ikilikleri etrafında değerlendirilmiştir. Birincil öncüllerin ikincil olanlar karşısında hukuki ekonomik toplumsal düşünsel ve bilimsel gelişmişliğe bağlı olarak ikincilleştiğini tespit edilmiştir. Bu tespitte Osmanlı'da ve Batı'da siyasi yapıyı inşa eden söylemlerin dünyayı anlama ve anlamlandırma biçimlerine göre siyasi ve ekonomik iktidar olmak üzere farklılık gösterdiğini ve dolayısıyla ideolojik söylemlerin farklı hakikatler yaratma gücüne sahip olduğunu gerçeği yönlendirici olmuştur. İdeolojinin ve iktidarın hakikat yaratma amaçlarında medreselerin üniversitelerin devlet aydınlarının ve entelektüellerin iktidar araçları oldukları ve bu araçların ideolojiiktidar ikiliğinin toplum ve birey üzerindeki meşruiyetlerini tesis ettikleri belirlenmiştir. Osmanlı'nın bilimsel ve felsefi kuramlarının tamamen İslam düşünce geleneğinde aktarıldığı şekliyle güncellenmeden kaldığını özgün eserlerden ziyade şerhlerin ağırlıkta olduğu görülmüştür. Buna karşın felsefe astronomi ve fizik siyaset ve iktisadi teorileri ve politikalarıyla Batı'da modernleşmeye sunulan katkılar ciddiyetle değerlendirilmiştir. Sonuç XVII. yüzyılda Osmanlı'da ve Batı'da ideoloji ve iktidarın hakikat yaratma söylemlerinden bağımsız bir iktidar-bilim/ilim ilişkisinin tasavvur edilemeyeceği gerçeğine ulaşılmıştır.