Otizmin acı veren gelişi ve yarattığı şok etkisi yabancısı olmadığım bir duyguydu. Neler yaşadıklarını biliyordum. Otizmle tanışma anı içinde aynı anda birçok duyguyu barındırıyordu. Korku endişe çaresizlik suçluluk pişmanlık ümitsizlik isyan ve her şeyini kaybetme hissi. Gidip o annelerin ellerinden tutmak bunun dünyanın sonu olmadığını zor ama kutsal bir görevin kendilerini beklediğini söylemek isterdim. Annelerin çaresiz hissetmesi babaların öfkeyle karışık isyanı teselli sözlerinin hepsini anlamsız kılıyordu. O anda bir şey söylemek faydasızdı. Bu kitap onlara o gün söyleyemediklerimdir.
Bir kaya gibi yaşantımızın ortasına düşen otizm hayatımızın büyük bir bölümünü kaplıyordu. Artık bu kayanın etrafında şekilleniyordu çoğu şey. Bu kayayı itip hayatımızdan çıkarmaya gücümüz yetmediğinde bizim de etrafını yeşertmeye çabalamaktan başka çaremiz kalmıyor. İnançla ve sabırla...
Sevim Hoş Ofluoğlu