Ütopya ustalarının henüz şaşkın ve yaşamın gizemleri karşısında biraz merak biraz da korku taşıyan acemi çıraklarıydık. Ütopya kurmayı öğrendik ve rüzgara kapılmışçasına estik.. Estik ve hazan mevsimlerinde sararmış yapraklar gibi savrulduk. Sevinçlerin hüzne coşkuların acılara boğulduğu kuş uçmaz kervan geçmez kuytuluklarda ütopyalarımdan uzak yapayalnızım.. Oysa ütopyacılığın bedelinin sadece acı çekmek olduğunu sanırdım.. Ama işte havaya toprağa ve suya cemre düşüyor.. Ütopya mevsimi yine başlıyor.. Doğduğum diyarlardan ütopyalarım bana el sallıyorlar..