"Anneme ne diyebilirim? Teselli edecek hangi sözcükleri? Bak bir aradayız ya da bunlar da geçecek hatta babam ölmedi ya. Üzülsem söylemek istesem bile ağzımdan böyle sözcükler çıkmıyor. Sessizce öylece duruyor burnunu çeken az önce ağladığı belli anneme bakıyorum. Niçin söyleyemiyorum? Çünkü haberi aldığımdan beri içimde bambaşka bir his ya da sezgi taşıyorum. Sanki asıl olay bu değil asıl olay başımıza çok önce geldi. Annem yanlış yere ağlıyor ben yanlış bir şeye üzülüyorum. Babamsa şimdikinin yanında çok ufak kaldığı çok daha büyük bir yanlışlıktan dolayı hapiste. Acılar zamanında asıl bu olay için çekilmeliydi tüm teselli sözcüklerimiz zamanında onun için söylenmeliydi. Söylenmedi acısı çekilmedi. Söylenmemişliğe acısı çekilmemişliğe mahkûm oldu. Hangi olay bu ne zaman oldu? Bilmiyorum tek bildiğim şimdi bütün teselli sözcüklerini anlamsız boş saçma kılıyor..."
Bir Dava Ayhan Geçgin'in beşinci romanı.