İstanbul'un en gizli sırlarını en mahrem güzelliklerini en menfur kötülüklerini perdesiz bir anlatımla ifşa eden Kraliçe'nin Hatıra Defteri'nin anlatıcısı o dönemleri yaşamış ve zamanda yolculuk yaparak günümüze ulaşmış gibidir sanki. Sözleri ne bir fazla ne bir eksik sanatı ne göze batacak denli süslü ne akışı bozacak kadar mat ve tatsızdır. Ulaşmaya çalıştığı İthaka'ya aslında ulaşamayacağının fakat yolculuğun kendisinin İthaka'dan daha değerli olduğunun bilincine vardığını okuruna usulca fısıldar.
Cihat Levent
Bizans'ın geçmiş zaman kuytularından Osmanlı'nın bilinmezlerine Mimar Sinan'ın gizlerinden İzmir'in yakılışına kutsal kitapların satır aralarında saklı evrenin akaşik kayıtlarından gökyüzünün derinliklerinde patlayan kozmik öykülere Hallac-ı Mansur'dan Hazreti Ayşe'nin güncelerine Küçük Prens'ten Kastratolara ve daha sayması uzun sayfalara yayılacak pek çok akıllara sığmaz hadiseyi yazınına harç yapan bu hep gölgede kalmayı yeğlemiş yazarın yeni yapıtını sevinçle karşılıyorum.
Prof. Dr. Esra Kavalalı