Zilan beni aradı. Ben kapının önündeyim seni bekliyorum dedi. Hazırlanıp aşağıya indim. Yanına giderken koşarak gelip bana sarıldı. Sıkı sıkıya sarıldı. Sarılışı öyle içtendi ki ne yapacağımı bilemedim. Yüzüne baktığımda gözleri dolmuştu.
Yüzüme baktı tekrar bana sarılmaya başladı. Bana sarılırken yüreğinin derinliklerinden şu sözcükler kopmaya başladı: Ben sensiz ne yaparım Ali'm? Sen olmadan ben nasıl yaşarım? Sen olmadan bu koca dünyada ben nasıl nefes alırım? Kirlenmiş ve düzeni buzulmuş olan bu dünyada sen olmadan ben nasıl ayakta kalırım?
Zilan hayatım sen benim her şeyimsin seni bırakıp hiçbir yere gitmeye niyetim yok. Bak buradayım yanı başındayım kolların arasındayım. Dediğin gibi bir rüya görmüşsün o da geçti gitti. Kendini daha fazla üzme. Sen bu dünyada sahip olduğum en değerli hazinemsin. Bu dünyada başıma gelen en güzel şeysin. Senin olduğun her yer bana cennettir olmadığın her yer ise cehennemdir.