Immanuel Kant yaşadığı dönemde büyük ilgi görmüş ve ilgi gittikçe artmış hakkında çok sayıda tez yazılmış kitap yayınlanmıştır.
Onun dönemi "Aydınlanma" dönemidir. Kendisi de "aydınlanma" üzerine tezler geliştirmiştir.
Aklın ve aklı kullanmanın ön planda olduğu dönemde Kant "Aklını kullanma cesaretini göster!" diyerek insanlığa çağrıda bulunmuştur.
Kant Fransız İhtilali'yle birlikte hem cumhuriyetçi yönetimlerin artmasına dair umutlanmış hem de bu ihtilâlin kanlı olmasından dolayı da devlet başkanına isyanı doğru bulmamıştır.
Kant'ın insan haklarına dair fikirleri çok önemlidir.
Ferdlerin devlet karşısında eşit olduklarını savunarak soy üstünlüğü anlayışının karşısında durmuştur.
Adalet onun için tartışmasız kabul edilmesi gereken bir kavramdır.
Ona göre; fertler birbirlerine göre eşit olabilmeleri için devlet çatısı altında toplanmışlardır.
Uluslararası ilişkiler de tıpkı insanların devlet çatısı altında toplanması gibi devletlerinde kendilerinden üst bir yapı içerisinde toplanması gerektiğini ifade etmiştir.
Immanuel Kant felsefede yeni çığırlar açmasının yanında 1795 yılında yayımladığı Ebedî Barış Üzerine adlı çalışması ile barış hakkında o zamana kadar ortaya konmuş düşüncelerin seyrini büyük ölçüde etkilemiştir.
Kant ticarete büyük önem vermiştir. Ticaret sayesinde devletler birbirleriyle alış-veriş edecekler ve böylece bağ kuracaklardır.