Edebiyat sosyolojisinin "eser" "yazar" "okur" ve "basım-yayın-dağıtım" arasındaki ilişkiler üzerinden ilerleyen yapısı günümüz karmaşık toplumlarını anlayabilmek için oldukça önemli imkânlar sunmaktadır. Kavramları kurcalayarak onlarla ilgili derinlikli ve tartışmalı alanları irdeleyen Edebiyat Sosyolojisi diğer taraftan bilimsel bir bakış açısıyla işaret ettiği veri ve analizlerle edebiyat araştırmalarının da önünü açabilecek bir konuma gelmiştir.
Bugünün dünyasından topluma ve edebi esere yansıyan "piyasa" "reklam" "tüketici" "üretici" gibi kültürel ve bireysel farklılıkların oluşturduğu birçok ilişki edebiyat ve sosyoloji birlikteliği ile açığa çıkarılıp anlamlandırılabilmektedir. Bu toplumsal bağların ardında eserlerin içeriğindeki sosyolojik veriler de başlı başına edebiyat sosyolojisi kavramı için bir yönelim oluşturabilmektedir. Diğer taraftan estetik olanın ihmal edilmeden yer verildiği edebî eserdeki tip karakter mekân zaman dil-üslup gibi unsurların her biri toplum ve edebiyat arasındaki ilişkinin okunabileceği önemli bağlantı yollarıdır.
Bu kitap sözü edilen yönelimleri bir arada değerlendirme gayretiyle kalem alınmıştır. "Edebiyat hayatın bir yansımasıdır." yargısının etrafındaki sorulara tatmin edici cevaplar vererek edebiyat ve hayat arasındaki ilişkiye dikkat çekmek; yerli bir edebiyat sosyolojisinin oluşması adına imkânları yoklamak ve edebî metinlerin anlam alanlarının derinleşmesinde edebiyat sosyolojisinin katkısını belirlemek temel çıkış noktasıdır.