Burası İstanbul Ümraniye. Bütün yoksunluklar yoksulluklara rağmen bir zamanlar gökkuşağı renginde yağardı yağmurlar. Yıkanırdı yer gök o renklerle. Bir uçtan diğer uca boyanırlarken tek bir iz kalmazdı yaşanmış acılardan caddeler sokaklarda da. Düş uykularıydı o mağaza vitrinleri bile. Uzaktan bakar olsak da bir diğer özenirliğiydiler yaşamın. Ya şimdi? Siyaha bulanık o vitrin camlarında asılı güneş alığı kan kirlisi gazeteler hangi tarihten kalma? Acılarım mabet artık. Onlarda bulacağımı umuyorum aradıklarımı; Asıl kendimi. Ey dünya ağla benimle ağla. Sönsün yeryüzünün yangınları sönsün sonsuza dek!