Çin Uygarlığının başlangıcı MÖ 3000'lere kadar götürülebilmektedir ki bu da Eski Türk Uygarlığı ile komşu olduğu dönemlere rastlamaktadır. Bu kitapta kısaca Çin Uygarlığının erken tarihli şekillenmesi anlatıldıktan sonra Çin'deki matematik astronomi tıp ve eczacılık adına yapılan çalışmalar ele alınıp değerlendirilmektedir.
Eserde Çin'de bilim anlayışı çerçevesinde evrenin nasıl kavrandığı insan ve evren arasında nasıl bir ilişki kurulduğu ele alınıp değerlendirilmiştir. Bu bağlamda olmak üzere Çinli bilim adamı için insanın sadece bilimsel açıdan değil felsefi açıdan da değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Çünkü Çinli bilim adamı insanı müstakil bir yapı olarak değil evrenle ve evrenin güçleriyle bağlantılı olarak ele almaktadır. Bu anlayışı onların özellikle tıbbında görmek mümkündür; Konfüçyüs'te olduğu gibi.
Çin tıbbının etkisiyle günümüzde yaygınlaşmaya başlayan insanın kendi enerjisi kullanılarak tedavi edilebileceği anlayışı tıp teorilerinin de temelini teşkil eder. Bu bağlamda olmak üzere bitkisel tedavi ile destekli masaj akupunktur ve moksa gibi tedavilerden de söz edilmektedir.