Saklı kalmış âlimlerimizi ve mütefekkirlerimizi keşfederek onların birikimlerinden istifade etmek toplumsal ihya ve ıslah çabaları açısından son derece önemli. Uzun bir ilim yolculuğuna çıkan merhum Fikri Tuna heyecanını ve coşkusunu ömrü hayatı boyunca korudu. Şam'dan Lübnan'a Mısır'dan Cezayir'e uzanan seyahatleri ulvi ilim yolculuğuyla ilgili.
Fikri Tuna aynı zamanda çağdaş İslam düşüncesini ve İslam âleminin ahvalini yakından takip eden iyi bir müdekkik. İlmin "İslam'ı asrın idrakine söyletmek" manasına geldiğini bilen bir isim. Geleneksel tortulara itibar etmeyen doğru bildiğinin peşinde giden bir mütefekkir. Hayatta risk almaktan çekinmeyen denenmeyeni deneyen söylenmeyeni dahası bazen asla söylenemeyecek olanı çekinmeden söyleyen bir eleştirmen.
Fethi Güngör Maraş'tan Marakeş'e kitabını Fikri Tuna ile yaptığı ve yıllara yayılan uzun söyleşilerden hareketle kaleme aldı. Kapsamlı bir girişle birlikte yayımlanan bu hatırat yakın tarihimizin saklı kalmış gerçeklerini öğrenmek isteyenler için önemli bir kaynak... Asıl olanın hatırlananlar olduğunu vurgulayan Fikri Tuna elinizdeki kitapta Türkiye'de ve dünyada modern zamanlardan Müslüman olmanın anlamını bir ömür süren arkadaşlıklarını şahitliklerini gözlemlerini eleştirilerini düşünür ve âlimlerle münasebetlerini seyahatlerini tanıdığı onlarca insanı ve mütalaa ettiği binlerce eserin özünü kendine özgü üslubuyla tahlil ederek anlatıyor.
Sömürge düzeni konusunda Malik Bin Nebi'nin yaklaşımını benimseyen Fikri Tuna sömürgecilerle mücadele edebilmek ve sömürge olmaktan kurtulabilmek için öncelikle sömürüye elverişlilikten kurtulmak gerektiğine vurgu yapmasıyla farklılaşır.
Maraş'tan Marakeş'e İslam âleminde neyin nasıl yapılması gerektiğine dair bir ufuk çizen bir vakitler mütefekkirlerin içinde bulunduğumuz perişan vaziyeti nasıl değerlendirdiğini örnekleriyle oraya koyan bir şahitlik kitabı.