kül bir elinde
bir elinde köz
bir kerede öl
bir daha ölmezsin sana söz
sonra der güllerini dünyanın
ver çiçekçi çocuklara geri dön
sıfıra geldiğinde beşikten in
eşikten geç
zeytin ağacının altındayım...
toplandık gökkubbe altına cümlemiz
birazdan dalgalanır devrilir üstümüze
köpükleri kirpikli deniz...
ha çatladı ha çatlayacak
ipek kozası yüreğimiz işte
altın oluktan kırk pınar akar ötesi kör
su sırrını desin de gör!
sinesi bahar Aybeniz
salkımsöğüt gibi yüzükoyun toprağa bakar hey
kazma uçlu heves-kes
ışığı da kes
"es''