Bu kartalın ve yılanın hikâyesi değil; kartal gibi yük-seklerde uçmak isteyen ve yılan gibi derisini hep yenilemek isteyen bir felsefenin öyküsüdür: Nihilizm.
Bu "ışık içerisindeki güneşin yalnızlığının" romanıdır.
Yeryüzü ayaklarınızın altında inlemeli. Çağlayanlara şelalelere eşlik edeceksiniz. Rüzgâra atlara eşlik edeceksiniz. Yılanlarla dost olmalısınız ki hakikat sizden gizlenmesin. Siz yeryüzünün yeni insanı olacaksınız. Üstinsanı! Bu üstinsan karşısında Sokrates soru sormaktan utanacak Platon tüm erdemiyle diz çökecek bir Spartaküs gibi vahşi Roma'ya karşı savaşacaksınız arenadaki aslanlarınızla beraber. Dağlara çıkmalısınız dağların soğuk serin havasını içinize çekmelisiniz. Yabanıl hayatın içinde olmalısınız evcilleşmemiş olana. Zincire vurulmamış olana terbiye edilmemiş olana. Kullandığınız dili bir kenara bırakacaksınız. Yeniden kendi dilinizi yabanıl olan dilinizi konuşmalısınız. Yılan gibi derinizi eskiye ait olan derinizi değiştirmelisiniz. Buzullarda yeniden varoluş için bir büyük titreme geçirmelisiniz "sol topuğunuza" varana dek. Topraktan sudan ya da başka bir arkheden değil karlı soğuk buza kesilmiş dağlardan yeniden doğmalısınız. O zaman hiçbir bit tarafından kaşınmayacaksınız.