Selçuk Demirel'in her zaman cebinde taşıdığı ve bir kayıtçı gibi çizimlerini yaptığı defterleri ne acıma duygusu uyandırır ne de duygusuzluk diye yazar John Berger.
Daha çok bir suçlama ve bir umut arayışı vardır bu defterlerde. Zorbalığın niteliğini kavramak mümkün müdür? Zorbalığın inancının özü kendine sonu gelmeyen bir kazanç kaynağı yaratmaktır. Bu ahmakça görünse de böyledir.
Selçuk Demirel çarpıcı çizimleriyle ahmaklığın maskesini düşürür. Tarihin tuzakları büyük bir iştahla dünyanın kaynaklarını soğurur imha eder. Selçuk Demirel insanlığın yolunu tıkayan bu tuzakları yıkmık için sorular sorar.