"'Gözlerinde bir başka sevgi ışıltısı taşıyorlardı. Buna ne demeli? Birbirine canlarını emanet etmiş insanlar silah arkadaşları arasındaki sevgi bağını tarif etmenin imkânı yoktu. Aile arasındaki bağa benzetilebilir bu duygu. 'Varlığını tamamen bir arada olduğun on yedi kişiye emanet edip onların varlığını korumak için yaşamaya başlıyorsun.' Bu duygu ve düşünce üzerinde geliştirilen bağlar çok kuvvetli hissediliyordu.
Doksanlı Yıllar olarak tarihe geçecek bu travma toplumun bilinçaltında 'bir daha geri gelmesin' dedirtecek boyutta tezahür etmişti. Kışla Tepe'de yaşanan hikâyelerin benzerleri büyük bir coğrafyada tepeciklerin dere yataklarının ya da çalılıkların arasında yaşanmıştı bir müddet.
Büyük operasyonlar içte ve dışta yapılan yoğun mücadele terörist varlığının zayıflatılmasına arazide yolların tarlaların meraların yeniden kullanılır hale gelmesine vesile olmuştu. Olağanüstü hal durumundan yaraların sarılması durumuna geçilmeye başlanmıştı.''
Diyarbakır Ağrı Çukurca gibi bölücü terörün yoğun olduğu yerlerde teröre karşı mücadelede önemli görevler üstlenen bu esnada PKK'nın mayınlı saldırısında yaralanan Gazi Yarbay Ufuk Gökmen'in gözünü kırpmadan vatan için kendini feda eden kahramanları konu edinen bu romanını da daha önce yayımladığımız "Zafer Mümkün" gibi beğenerek okuyacağınızı umuyoruz.