Gecenin Anlamı bir müzik partisyonunu andırıyor. Yazarın üslubu ve romanın kurgusu gün geceye kavuşurken ki alacakaranlıkta yolumuzu sekanslarla bulmamızı sağlıyor. Ruhsal değişimleri mercek altına alan eser ilk bakışta akla bir gerilim romanını getiriyor ancak bu özellik kitabın Baudelaire'ci havasını kesinlikle ortadan kaldırmıyor.

Brehal okuru psikopat bir katille birlikte "ruhsuz" ve aşksız" insanların dünyasına sokuyor. Gecelerin Gaspard'ı Pigalle dolaylarında beş kadını öldüren kurbanlarının cesetlerini çevredeki bir çöp tenekesine atmak için özenle parçalara ayıran gerçek bir kasap. Brehal katille hapishanede tutuklular için düzenlenen edebi bir tartışma sırasında tanışmış.

Kitapta kahramanların karanlık iç dünyaları arasındaki bağ edebi bir dille anlatılıyor. Tüm kahramanlar şeytanı bir ustalıkla birbirine zincirlenen olaylara mahkum bir şekilde ve kitaba hakim olan cinayet havasını solumaktan zehirlenmişçesine kendilerini yok etmeye ve bizzat kendilerinin katili olmaya yönlendirilmiş. Kendisini sürekli hissettiren kanla büyülenmişlik ise romana farklı bir şiddet öğesi katıyor.

İnsan iç dünyasının tüm gizemli boyutlarını ve değişimlerini araştıran okuru her yönüyle kavrayan bir roman.