Züleyha balkondaki yaz köşesine oturdu. Elindeki zarfı açmadan önce sallayarak dizine vuruyordu sonra omuzlarını dik etti ve açmak için zarfın ağızlığını yırttı. Bu Handan'dan gelen bir mektuptu.
"Merhaba sevgili dostum Züleyha.
Henüz bir hafta geçmesine rağmen seni şimdiden çok özledim tatlım. Şu an Yefrem'de özlemlerini yazmamı istiyor. Farah'ı soracak olursan sanırım fark edilecek bir gelişim yaşamadı henüz. Lakin teyzesi gibi güzel olacağına hala eminim. Asıl gelmek istediğim mevzuyu ise tahmin ediyorsundur; buraya dönmeden önce senin için görüştüğüm dostumdan emin olabilir ve müdiresi olduğu çocuk esirgeme kurumuna ziyaretini beklemektedir.
Mutlu olman ve mutlu olmayı seçmen dileğiyle hoşça kal..."
Mutlu olmayı seçebilecek miydi? İnsan mutlu olmayı seçebilir miydi?