ABD'nin eski first lady'sinin samimi etkili
ve ilham veren hikâyesi...
Michelle Robinson küçük bir kızken abisi Craig'le aynı odayı paylaştığı evden kovalamaca oynadığı parktan ebeveynleri Fraser ve Marian Robinson tarafından sözünü esirgemeyen ve korkusuz biri olarak yetiştirildiği Chicago'nun Güney Yakası'ndan ibaret bir dünyası vardı. Ama çok geçmeden hayat onu ilerilere taşıdı; ortamdaki tek siyah kadın olmanın nasıl bir his olduğunu ilk kez öğrendiği Princeton Üniversitesi'nin koridorlarından güçlü bir şirket avukatı olarak çalıştığı camdan iş kulesine... Sonra bir yaz sabahı Barack Obama adlı bir hukuk fakültesi öğrencisi karşısına çıktı ve özenle oluşturulmuş bütün planlarını altüst etti.
Michelle Obama bu kitapta eşinin hızlı siyasi kariyeriyle işi ve ailesi arasındaki dengeyi kurmaya çabaladığı evliliğinin ilk yıllarını anlatıyor. Bizi kocasının başkan adayı olma kararının arkasındaki mahrem tartışmaya ve ardından kampanya sırasında popüler ama çok da eleştirilen bir figür olarak oynadığı role dahil ediyor. Ailesinin uluslararası spotlar altında gerçekleşen ve tarih değiştiren yükselişini Beyaz Saray'da geçirdikleri sekiz önemli yıl boyunca o ülkesini ülkesi de onu tanırken perde arkasında yaşadıkları capcanlı hikâyeyi zarif esprili ve alışılmadık bir açık yüreklilikle dile getiriyor.
Benim Hikâyem bizi Iowa'nın mütevazı mutfaklarından Buckingham Sarayı'ndaki balo salonlarına yürek donduran bir yastan zorluklar karşısındaki müthiş dirence doğru götürüyor; özüne uygun yaşamak için çabalayan tüm gücünü ve sesini yüksek ideallere öncülük etmek için kullanan bu çığır açıcı benzersiz tarihî figürün ruhunun derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Michelle Obama kendi hikâyesini dürüstlük ve cesaretle anlatırken okuruna da şu önemli soruyu sorduruyor: Ben kimim ve kim olmak istiyorum?