İnsanlığı doğuran kadını kendisiyle yüzleştirme çabasıdır bu yazılanlar. Kadınlara içeriden eleştiridir
bu kitap. Kadınları sistem dışına iten başarısızlığının hıncını kadından çıkaran erkekleri yetiştiren
kadınadır bu serzeniş.
Kitap bir bölgeye has töre zoru gibi görülen ve gösterilen kadın cinayetlerinin kaynağının
derinlerde olduğunu tartışmaya açıyor. Batı Karadeniz'in çalışma alanı seçilmesinin nedeni
yazarın en iyi bildiği bölge olmasının yanında sorunun doğu-batı sorunu olmadığını anlatmaktır.
Kastamonu'nun haritada yerini bilmeyenin bile haberdar olduğu; "Daş düşebülü Ayu çıkabülü"
esprisine göndermedir bu öyküler.
Bu hikâyeler bütün kadınların bütün erkeklerindir. Hikayelerde adı geçen karakterlerin isimleri
yörede çok kullanılanlardan seçilmiştir. Kendi hikâyesini bu kitapta bulanların çok olmasını dileriz.