Ertesi gün güneşin ilk ışıklarıyla şehirdeki arıcıklar ormana uçmuştu. Her zamanki gibi görevlerine sevgiyle başlamışlardı. Kimisi bebek arıları besliyor kimisi odacıklara bal yerleştiriyor kimi arıcıklar da şehirdeki yeni odacıkların inşaatına yardım ediyordu. Şehrin muhafızları evin önünden bir tek sineğin bile uçmasına izin vermiyordu. Melis ve muhafızları çiçekleri keşfetmek için ormana uçmuşlardı. Melis çiçeklere ulaştığında şehirdeki diğer arıcıklara bulunduğu yerin koordinatlarını yollamıştı. Arıcıklar antenleri sayesinde birbirlerinin konumlarını biliyorlardı. Şehirdeki bal arıcıkları sinyali aldıktan sonra peş peşe uçtular. Melis'in gönderdiği sinyal ile o güzel çiçeklerin bulunduğu yere çok çabuk ulaştılar. Orada hep birlikte coşkuyla dans etmeye başladılar. Şarkılar söyleyip rengârenk çiçeklere kondular.
Arıcıklar şehrinde bebekler için yeterince bal ve polen olması kraliçeyi çok mutlu ediyordu. Onun kendine olan özgüvenini artırıyordu. Çünkü bebek arıcıklar çabuk gelişip büyümek istiyorlardı. Herkes görevini sevgiyle yaptığı için arılar şehri mutlu ve huzurlu bir hayat sürüyordu.