Türkiye'nin ilk bilim-kurgu eseri bir asır sonra ilk defa
Latin harfleriyle okuyucuyla buluşuyor.
***
"Bu dünyalarda canlı yaratık var mıdır? Şüphesiz böyle bir sorunun cevabı lazımdır dediğimiz sürece hayat neden sadece dünyamızda oluşmuş olsun? Bu âlemlerin ortasında bu dünyaların hepsi birdir. Toz kadar olan Dünya'mızda hayat canlı yaratık olsun da onlarda olmasın? Onlar bu dünyadan küçük müdür? Onlar bu dünyadan ilerleme bazında farklı mıdır? Hayır bu bahsedilen dünyamız gibi hep birbirinden doğmuştur. Hepsi birbirinin anası babası hepsi birbirinin kardeşidir. İşte bu soruya karşı bugün kesin cevap verilmiş:
Her âlemin kendine özgü kendi doğal şartlarına göre oluşmuş canlısı canlı yaratığı vardır."
***
Bakteriyoloji ve kimya alanlarında uzmanlaşan Osman Nuri Eralp'in bilimsel çalışmaları kendi döneminde en kapsamlı ve öncü çalışmalar arasında yer alıyordu.
Türkiye'de bilim-kurgu adıyla kategorize edilebilecek belki de en eski örnek olan bu eser Bilge Kösebalaban tarafından keşfedildi ve Osmanlıca harflerle ilk yayımlanışından bir asır sonra ilk kez Merve Köken tarafından Latin harfleriyle çevrildi.