1912 yılının Mart ayında Napoli limanında olağan dışı bir kaza yaşanır.
Ama gerçekler göründüğünden çok daha farklıdır.
Gemideki yolculardan biri talihsiz olaydan önce rastlaştığı bir doktorla uzun uzadıya sohbet edince öğrendikleri karşısında şaşkına döner. Sonrasındaysa yalnızca kendisinin bildiği hakikatlerden bahsederek
olanı biteni açıklayıp sır perdesini aralar.
Hint Adaları'nda görev yapan bir doktorun hikâyesidir bu...
Ve onun yardımına ihtiyacı olan zengin bir kadının...
Kadın yardım ister doktor bu talebi geri çevirir.
Fakat sonra pişman olup kadının peşinden koşmaya başlar.
Amansız bir amok koşusudur artık bu.
Bir hezeyan bir cinnet bir delirme hâli...
Öyle bir koşudur ki gemideki kazaya dek sürer.
Usta yazar Stefan Zweig bu büyülü hikâyesinde insanı çıldırtan ihtiraslardan esiri olunan tutkulardan pişmanlığın ve vicdan azabının sebep olduğu sefaletten bahsederken okuru insanoğlunun sınırlarını
sorgulamaya zorluyor.