Dünyanın birçok bölgesinde sıcak çatışmalar ve ihtilaflar sürüyor. Hiç şüphesiz ki tarihte olduğu gibi bugün de bunların gerçek sebepleri siyasi ve ekonomiktir. Ne var ki "siyasetin ve ekonominin patronları" çatışmaların malzemesi veya manivelası olarak milletler toplumlar dinler ve kültürler arası farklılıkları kullanıyorlar. Bu açıdan bakıldığında ihtilafları gidermenin birinci adımı olan diyalog yani tarafların birbirlerini doğrudan tanıması kaçınılmaz oluyor.
Dünyanın muhtelif yerlerinde devam eden diyalog çalışmalarından alınan sonuçlar bugün itibariyle çatışmaları önleyebilmekten maalesef çok uzaktır. Ama sloganlaşmış bir deyimle ifade etmek gerekirse "dinler arası barış gerçekleşmeden dünya barışı gerçekleşemez." Dolayısıyla bugün için adımlar küçük de olsa hedef büyük ve anlamlıdır.