Bilime ve bilimsel gelişmelere dayanma iddiasındaki Batı düşüncesi insanın evrenle ilişkisinde olduğu kadar kendi tinselliğiyle ve öteki insanlarla ilişkisinde de parçalayıcı bölücü ve hiyerarşiktir. Kendini evrenin efendisi zannederek ruhunu maddesinden ayıran insan giderek yalnızlaşmış narsist yabancılaşmış ve bencil varlığıyla kendi tahakkümünün kölesi olmuştur.
Zohar'ın Kuantum Benlik'i bu Newtoncu-Kartezyen zihniyetten anlamlı bir kopuş çabasıdır.
Modern atomaltı fiziğindeki son gelişmeler ışığında insanı evrendeki yerini yeniden kurmayı deneyen Zohar yıldız tozlarından kayalara bitkilerden hayvanlara kadar tüm evrenle bütüncül eşit bir ilişkinin insanı nasıl özgürleştirdiğini gözler önüne sererken determinist yaklaşıma karşı olasılıkların sunduğu yaratıcı açılımları da ortaya koyuyor.
Özgürlük zorunluluk sorumluluk seçme yaratıcılık ruh/madde tanrı gibi temel felsefi kavramlara özgül ve yeni bir yaklaşım getiren Zohar yaşadığımız çağın açmazlarına da tartışma olanakları sunuyor.
"Zohar'ın teorisi tüm çevrecilerin doğaya holistik yaklaşım arayışları için tüm dua ve dileklerini yanıtlayan Platon'dan modern Hıristiyan kilisesine kadar tüm batı düşünce dünyasına baskın olan ruh / madde ikiliğinden bir kaçış oluşturan fevkalade güncel bir teoridir."