Başarılı bir mimar olan Deniz yakalandığı gizemli bir hastalık sonucu aniden kişilik değiştirmeye başlar. Toplumun özünde kötülükten başka bir şey barındırmadığına inanır. Acı dolu geçmişinin intikamını alma hevesiyle Ankara'nın göbeğinde Kızılay'da silahlı bir saldırı gerçekleştirir. Bu katliamdan yaralı kurtulan üç kişi Deniz'in nöropsikiyatrist eşi Müge'ye hasta olarak gönderilince Deniz'in yolu talihsiz bir biçimde onlarla kesişmiş olur. Bir yandan onları ortadan kaldırmaya çalışırken öte yandan ruhu korkunç bir vicdan azabıyla parçalanır. Deniz'in karşı konulamaz öfkesi ile bu öfkeyi durdurmaya çalışan vicdanı arasındaki büyük iç savaş da böylece başlamış olur. Bu savaşı kim kazanacak?
Merhametsiz Vicdanın Gözyaşları yazar Salih Kaya'nın olağandışı kurgusu ve görkemli analizleriyle psikolojik gerilim ve gizem romanlarının en çarpıcı örneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Kitap kendini düş gücünün egemenliğine bırakmak ve zihnini sınamak isteyen okurlara büyüleyici bir armağan niteliği taşıyor. Hayal gerçekle katil kurbanla öfke vicdanla benlik karşıbenlikle o büyük çarpıcı buluşmasını gerçekleştiriyor.