Muhtasar İhya-u Ulumiddin
Zübdeyi Yapan: Muhammed Cemaleddin el- Kasimi
Tercüme eden: Ali Özek
Tercümesini sunduğumuz bu eser İHYA-U ULUM - id - DİN'in bir Zübdesidir. İslâm âleminde olduğu kadar bütün dünyada da haklı bir şöhret yapmış olan imam-ı Gazalî ve onun ünlü eseri İHYÂ islâm tefekkür tarihinde müstesna bir yer işgal eder. İmam-ı Gazâlî'nin hayatını muhterem kardeşimiz Dr. Ahmed Subhi Furat Bey dile getireceklerdir. Ben burada sadece İhyâ ve onun zübdesi üzerinde duracağım.
İsminden de anlaşılacağı veçhile «İHYA-U ULUM-id-DiN» dinî ilimlerin ihyası yâni canlandırılması demektir. Gazalî bu eserinde 39 müstakil konuyu incelemiş insan hayatının maddî - manevî hemen hemen bütün cephelerine temas etmiştir. Bu konuları işlerken Gazâlî'nin dayanağı ve malzemesi dinî esaslar olmakla beraber kullandığı vasıta akıl ile birlikte «basîret» (içgözlem) dir. Müellifin bu eserindeki hususiyeti işlediği konuların esrarını fayda ve zararlarını sevab ve îkabını incelik ve hikmetlerini araştırmasıdır. Zaman zaman hâdiseleri tasavvufî açıdan da değerlendirir. Bunun içindir ki islâm âlimlerinin ekseriyetine göre vaaz ve irşad konusunda İhyadan daha güzel bir eser yazılmamıştır. Lâkin Cemalüddin el-Kaasimî'nin de mukaddimesinde söz konusu ettiği üzere İhya'da yazılanları bir seçme ve değerlendirmeye tâbi tutmadan olduğu
gibi almanın pek faydalı olmayacağı kanaati izhar edilmiştir işte bu sebeplere bağlı olarak ihya'nın ihtisar edilmesi ziyadelikler atılarak özünün alınması fikri ortaya çıkmış bunun neticesi olarak da muhtasarları zübdeleri yapılmıştır. Tarafımızdan tercüme edilen ve adına «ZÜBDET-ül- İHY» denilen bu eserin arapça olan zübdesini son devrin kıymetli âlimlerinden sayılan merhum allâme Muhammed Cemaleddin el-Kaasimî yapmış ve adına «MEV'İZAT-ül-MÜ'MİNİN MİN IHYÂ-i ULUM-id-DİN» demiştir. Cemaleddin el-Kaasimî -kendi yazdığı mukaddimesinde belirttiği veçhile- İhya'nın zübdesini yaparken asla kendinden bir kelime veya bir cümle ilâve etmemiş sadece tatvil saydığı kısımlarla bazı zayıf rivayetleri ve muğlâk ifadeleri hazfetmiştir. Bu arada bazı bölümleri de hiç almamıştır
Zübdeye almadığı bölümler şunlardır:
1 - Namazın esrarı (bu bölümü taharet bölümü ile birleştirmiştir).
2 - Sema' ve vecdin âdabı.
3 - Kalbin acâibini izah.
4 - iki şehveti kırmak.
5 - Tevhid ve tevekkül.
6 - Sevgi ve aşk.
Bu bölümlerin zübdeye alınmaması zübdeyi yapan zatın şahsî bir tasarrufu ise de esasen mezkûr bölümler bir çok âlimlerce pek faydalı görülmemiştir. Çünkü Gazalî bu bölümlerde idrakları aşan derinliklere dalmış bu yüzden anlaşılması oldukça güç bazan da yanıltıcı durumlar ortaya çıkmış netice itibariyle pratik faydası mülâhaza edilmemiştir. Bununla beraber ilmî bir şekilde ve şerhli olarak ihya'nın tamamını tercüme etmek lâzımdır. Her ne kadar ihya'nın tamamı umum halk için pek faydalı değilse de kültürlü insanlar ve ilim adamları için oldukça lüzumlu ve faydalıdır.
Tercüme ettiğimiz ZÜBDET-ül-İHYÂ 34 bölümden ibarettir. Her bölümde geçen âyet ve hadislerin hem arapça metinleri verilmiş hem de dipnotta yerleri gösterilmiştir. Burada dikkat edilecek hususlardan biri de İmam-ı Gazâlî'nin furu'da mezhebinin şâfiî olmasıdır. Bu sebeple fıkhî meseleleri Şafiî mezhebi açısından ele alır. Hanefî mezhebi ile uyuşmayan yerler gelince dipnotta izah edilmiştir. Buna rağmen Hanefî mezhebine mugayir bir husus görülürse meselenin Şâfiî mezhebine göre izah edildiği unutulmamalıdır. Okuyucuların yapıcı tenkitlerini bekler cümlemize islâm ve iman
yolunda sebat dâreynde fevzü necat her iki dünyada saadet dilerim.
Muvaffakiyet Allah'tandır.
Ali ÖZEK