Yaşam döngüsünün mücadeleci olduğu kadar çetrefilli yönünü gözler önüne seren bu romanda biri; esiri olduğu intikam duygusunun peşine takılarak hayalindeki dünyanın bilinmezliğine yelken açan diğeri; koca imparatorluğu esir alan bir anlayışın intikam alışını seyretmek zorunda kalan iki kardeşin farklı zaman ve mekândaki çaresizlik acı hasret gözyaşı ve hüzün dolu hayatlarından kesitler sunulmaktadır. Esasında romanın kurgusu tarihin tozlu raflarında kalmış fakat toplumsal sorunların ipuçlarını içeren olguları okuyucuya aktarmayı gaye edinmenin nihai sonucudur. Zira kendi topraklarını hele hele bir bilim yuvasını döven topların yarattığı etkinin sonuçları başka türlü nasıl ifade edilebilir ki?