Adalet ve hak düşüncesine Nietzsche özelinde bakan bu çalışma adaletin önemli erdemlerden biri olduğunu bir kez daha göz önüne getirmektedir. Adalet her insana gereken yaşama motivasyonunu verebilecek idealize bir güdüdür aynı zamanda. Nietzsche; "Kimse eşit değildir böyle der adalet." düşüncesindedir. Gerçekten de adalet herkesin eşitliği anlamına gelmez. Adalet eşit olana eşit; eşit olmayana eşit olmayan şekilde davranmaktır. Adalet merhametin tuzağına düşmez. Adalet insana ve düşünceye saygıyla başlayan; emeği alın terini akıl terini önceleyen kavramsal bir yaşantı olarak fildişi kulelerin değil toplumun yaşamın ve insanlığın içinde kalarak varlığını her daim hissettiren ana erdemdir. Nietzsche; değeri yüce ancak tamamıyla gerçekleşmesi zor olan adaleti bireyin duygularını mücadelesini gücünü ortaya koyarak yaşama geçirmek ister. Onda adalet ve hak söz verme sözünde durma vicdan anlamlarına da gelir.
Bu eserde önce adaletin kısa bir tarihi verilerek adalet ve hak kavramları açıklanmakta; sonra Nietzsche'nin adalet-adaletsizlik eşitlik-eşitsizlik hak-haksız
lık kavramları temellendirilerek ele alınmaktadır.
Aliya İzzetbegoviç'in "Zalimlere adaletten başka bir borcumuz yoktur." dediği gibi adalet herkes için istenen bir erdemdir. Suçlunun yeniden suçsuzluğa erişmesinde ıslah edici ana faktördür adalet. Bu eser adaleti arzulayan arayan onun bekçiliğini yapan iyi-kötü bütün insanların ve tüm aydınlık sabahların küçük bir tan yeri belirteci olsun.