Sosyal bir davranış olarak çalışma toplumsal etkileşimin bir yansıması olarak görülmektedir. Bunun doğal sonucu olarak çalışma-birey-toplum arasında güçlü bir ilişki mevcuttur. Birey doğumundan ölümüne kadar geçen sürede bu ilişkiyi anlamlaştırarak içselleştirmektedir. Bireyin çalışmaya yüklediği anlam ve çalışmaya ilişkin değerleri toplumdan topluma farklılık göstermektedir. Bunun temel nedeni her toplumun kendine özgü bir toplumsal yapısının bulunmasıdır. Her toplum onu meydana getiren bireylerin sahip olduğu değer ve inançlarının adeta bir bileşeni durumundadır.
Söz konusu niteliği gereği çalışma pek çok faktörden etkilenerek şekillenmektedir. Mikro düzeyde demografik ve psikolojik faktörler makro düzeyde ise toplumun yapısı değerler politika ekonomi ve sosyo-kültürel faktörler etkilidir. Bu faktörlerin arasında yer alan kültürel faktörlerin çalışmaya yansıması ise çalışma kültürü gibi bir kavramı meydana getirmektedir. Bu anlamda çalışma kültürü bağlı bulunulan toplumun kültürel motiflerinin çalışmaya yansıması olarak düşünülebilir. Dolayısıyla çalışma kültürü toplumda yer alan çalışma hayatının kültür temelli bir göstergesi olarak nitelendirilebilir. Çalışma kültürünün anlaşılması analiz edilmesi ölçülmesi ve değerlendirilmesi önem arz etmektedir. Söz konusu önem sadece birey için değil örgütler ve içinde bulunulan toplum için de söz konusudur.
Çalışma kültürünün doğru analizi sayesinde çalışan tutum ve davranışlarının hedefe yöneltilmesi mümkün olabilmektedir. Bu noktada önemli olan husus çalışma kültürünün içsel yönü olan çalışma tutumları ile dışsal yönü olan çalışma davranışları arasındaki etkileşimin doğru analiz edilmesidir.