Ve denizin üstüne doğru uzanan salaş bir kahvede başlıyorum yazmaya; her iki cümlede iki saat denize bakarak... Sovyetler Birliği çökmüş gitmiş dünya yerinden oynamış ve ben artık 40 yaşıma gelmişim. Evimi işimi eşimi çocuğumu bırakıp biraz düşünmeye ihtiyacım var yoksa ruhumda esen fırtına alabora edecek beni. Deniz sakinleştiriyor yaraları iyileştirici bir merhem gibi dalgalar. Onlar coştukça ben duruluyorum.