Alp Arslan Işık...
Nam-ı diğer Şiirbaz...
Dedim ki; otur bi dinle beni!
Kızdığımda Karadeniz'im hırçın ve öfkeli.
Kıyılarına çarparım kendimi parçalarım sana kıyamam sevgili.
Dedim ki; bir dinle beni!
Ağlarım bazen yağmur olurum;
bulutlar aşamaz Kemer'imin dağlarını.
Akdeniz'e yağarım sel olur sokaklarım sana akarım.
Kırıldığımda Mersin'de tantuni yapan ağraz kardeşlerin yeri olurum.
Kuytu köşeye saklanmış sessiz sedasız lezzetli...
Bazen başım boş olur İstanbul gibi
Her telden çalarım felekten bir gece.
Sevdiğim zaman Kaz Dağları'yımdır; içimde yangınlar yanar.
Ciğerlerim parçalanır
Sevildiğimde Bodrum gibiyimdir şen şakrak içim içime sığmaz.
Üzüldüğümde Samsun gibi yükseklere çıkar Karadeniz'i seyrederim.
Uzaklara bakarım derin ve kederli.
Sabahları çok Nemrut'umdur
gülmez yüzüm güneş iyice ışıyana kadar.
Bir dinle bak ne diyor şiircik kuşları;
Yüreğim yüreğini sevmiş bir kere
Sen istemesen ben razı olsam ne fayda.
Yüreğim gurbet ellerde oturma izni alamamış bir mülteci
yok kasabası.
Sevdadır pasaportunda tek damgası...
Bu bir şiir kitabı değil
İçinde şiir olan bir aşk hikâyesi.
Sadece bir kadınla bir erkek arasında geçmiyor.
Aşk geçerken; olup biten yitip giden dönen gelen yanan sönen
her şeyi not ediyor şiirbaz...
Aşk geçerken okuduğu kitaplar dinlediği şarkılar şiirler
ne varsa hepsini kayıtlara geçiriyor...
Aşk (yakıp) geçerken...