Bireylerin hafızası olduğu gibi kentlerin mekânların da hafızası vardır.
Hacıbektaş ( Sulucakarahöyük) halk kültürüne kattığı seslerle kendine özgü bir hafızaya sahiptir. Mekânları anlamlı kılan üzerinde yaşanan hayatlardır. Horasan üzerinden Anadolu' ya göçler başlamadan önce Anadolu' da ki durum Rumlar ve Ermeniler arasındaki amansız inançsal yarış zaman zaman bir soykırıma dönüşmüş Bogomil hareketlerinin yaşanmasına neden olmuştur. Bizans imparatoru Niksar Kalesindeki Ermenileri kılıçtan geçirip kırsal alanda bulunanları da Bulgaristan'a sürmüştür. İkonaklast hareketinin Anadolu'da yaptığı tahribatlar da iç kargaşalar ile vaziyet kördüğüme dönüşmüştür. Bizans yönetimi halkı ağır vergiler ile ezmektedir. Anadolu'nun bu toz duman ortamında sevgi ve hoşgörüye dayanan Hünkâr Hacı Bektaş Veli düşüncesi ve aydınlığı kabul görmüştür. Hünkâr Hacı Bektaş Veli literatürde değişik adlarla anılmaktadır. Bektaş Veli Hacı Bektaş Al- Horasani gibi. Hacı Bektaş Veli'nin üzerine dergâhını kurduğu yer Karahöyük yıkılıp tahrip edilen bir Roma şehridir. Bunu kazılardan anlıyoruz. Hacıbektaş Kapadokya bölgesindedir. Hristiyanlık merkezi olan Kapadokya'da bulunan bazı kiliselerde üniversite düzeyinde Hacı Bektaş Veli'nin de kürsü sahibi olarak ders verdiği bilinmektedir. Kendisine duyulan hayranlık ve saygı öyle boyutlara ulaşmıştır ki zamanın İsa'sı geldi söylemi ile ifade edilmiştir. Hacı Bektaş Veli "İncinsen de incitme" "Hiçbir milleti ve insanı ayıplamayınız" diyerek toplumsal barışın temelini atmıştır. Moğol baskınları sonucunda Horasan bölgesinden akın etmiş Oğuz Türkleri Anadolu'ya yığılmaya başlamış yeniden şekillenmeye başlayan Anadolu Hünkâr Hacı Bektaş Veli'nin Horasanda yakılan meşalesi ile aydınlanmaya başlamıştır. Hacı Bektaş Veli kadına "Eşitim' 'demiş "Kadınlarınızı okutun" diye öğütlemiş Anadolu Erenlerini topladığı mecliste Fatma Bacı (Kadıncık Ana) ya yer vermiştir. Dergâhında yetişen Kadıncık Ana yetiştirdiği Abdal Musa' yı üç emanet ile Finike diyarı Elmalı' ya yollamış; "Beşiği sallayan el dünyaya hükmeder" diyen Anadolu'ya özgü sözde yol süreğini yürütmüş Alevi Bektaşi topluluğunda haklı yerini almıştır. Hz. İbrahim'den Hz. Muhammed'e ondan Ahmet Yesevi'ye ondan da Hünkâr Hacı Bektaş Veli'ye intikal eden kutsal emanetlerden olan Şifa Tabağı günümüzde hala şifa dağıtmaya devam etmektedir. Dergâhın çiftliği konumunda olan Topayın köyünde Resül Bali'nin evlatlarından Çelebilere ait avlu içindeki bu evlerde yaşayanların asırlardır görüp anlattığı Ev Kızı'nın gizemli hikâyesini doğum eşiği ile dünyaya gelen evlenme eşiği ile çoğalan ve ölüm eşiği ile son bulan yaşamları çoğunun günümüzde tarihe karıştığı Hacıbektaş halk kültürüne sarmalanmış gelenekleri İsmail ve Döndü'nün evlilik hikâyesini bulacağınız bu kitap güneş kadar sıcak toprak gibi hoşgörülü buğday başakları kadar samimi. Arı gibi çalışkan çoban kavalındaki türküler kadar yanık ana kucağı gibi sevgi dolu insanların öyküsünü bu kitapta bulacaksınız. Aşk ile Hü.
Gönül AKKUŞ Tarihçi- Araştırmacı- yazar