Bu kitap sekiz yaşındayken sonsuzluk fikrine kafası takılan on beşine geldiğinde babasının kütüphanesine dadanmış bir zihnin bitmeyen arayışının hikayesi. İki büyük dünya savaşına Soğuk Savaş dönemine ve sonrasında Doğu Bloku'nun çöküşüne tanıklık eden 20. Yüzyıl'ın en etkileyici düşünürlerinden Karl Popper bu otobiyografik eserinde kendisini en çok etkileyen fikirleri bilhassa erken yaşlarda kendisini büyüleyen bilim ve felsefeyi anlatıyor.
Popper bu kitapta hayatıyla ilgili pek fazla bilinmeyen yönlerini; müzik aşkını Yahudi kökeniyle ilgili karışık duygularını ve Wittgenstein'la tartışmasını ve ondan sonra bir efsane haline gelmiş "poker" olayını anlatıyor. Döneminin birçok önde gelen bilim insanı ve filozofuyla etkileşimi olan Popper'ın Bitmeyen Arayış'ı felsefesine bir giriş kaynağı olarak da öne çıkmaktadır. Popper çalışmalarındaki merkezî fikirleri açıklayarak bu kitabı kendisiyle ilk kez tanışacaklar için ideal hale getiriyor.