Anayasamız ve vergi mevzuatımız kamu alacağından ziyade vergi ödevi ve vergi alacağı kavramları üzerinde durmuştur. Biz de kitabımızın başlığını belirlerken Kamu icrası yerine "Vergi İcrası" demeyi yeğledik. Kitabımızın isminin belirlenmesinde etkili olan bir diğer unsur da genel bütçe rakamları içinde vergi gelirlerinin yadsınamaz üstünlüğüdür. 2018 Merkezi Yönetim Bütçe gelirleri 6968 milyar TL vergi gelirlerinin ise 5994 milyar TL olarak gerçekleştiğini düşünürsek vergi gelirleri payının % 86 gibi yüksek bir orana tekabül ettiğini söyleyebiliriz. Kamu alacaklarının takip ve tahsilindeki prensipleri iki genel esasta toplamak mümkündür. Bunlardan biri kamu alacağı vadesinde ödenmediği takdirde dahi iyi niyet sahibi borçlulara haklarında derhal ve şiddetli kovuşturma usullerine başvurmadan önce ödeme bakımından her türlü kolaylıkları göstermek belki şartlar altında borcu taksitlere bağlayarak tecil müessesesi gibi ödeme imkânları sağlamaktır. Diğeri ise bu iyi niyetli yaklaşımlara rağmen vergi borcunu ödememekte ısrar eden borçlular hakkında zor kullanma dâhil cebri takip usulleri kullanılmak suretiyle alacağın en kısa zamanda kolay ve seri bir şekilde tahsil etmektir. Bunun yanında vergi alacağının tahsili kamu hizmetlerinin aksamadan yürütülmesi için en önemli aşamadır. Buna rağmen vergi alacağı nedeniyle borçlunun hapsedilmesi yöntemi mal bildirimi gerçeğe aykırı beyan ve sırrın ifşası dışında modern bir icra vasıtası sayılmamış borç için hapis esası prensip itibariyle kabul edilmemiştir. Kitap çalışmamız üç temel bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde amme alacağının korunma yöntemleri ele alınmış teminat isteme ihtiyati haciz ihtiyati tahakkuk rüçhan hakkı ve limited şirket ortaklarının sorumluluğu kanuni temsilcilerin sorumlulukları Türk Ticaret Kanunu ışığında ele alınmıştır. Bunun yanında mevzuatımızda yer alan ve uygulamada kafa karışıklığına sebebiyet veren gecikme faizi tecil faizi ve gecikme zammı pişmanlık zammı konuları teferruatlı bir şekilde açıklanmıştır. İkinci bölümde ise Vergi İcra Hukukunun ana temel konusu olan cebren tahsil ve takip esasları ele alınmıştır. Cebri takibin ilk aşaması ödeme emri mal bildirimi kesin haciz istihkak iddiaları haczi caiz olan ve olmayan mallar menkul ve gayrimenkul malları haczi haczin kaldırılması gibi konular örnekler yoluyla özelgeler ve Danıştay kararları ışığında değerlendirilmiştir. Üçüncü ve son bölümde ise tarh ve tahsil zamanaşımı kesilmesi ve durması tabi afetler nedeniyle terkin ve vergi icra hukukunda kamu davası açılmasını gerektiren suçlar ve yargılama usulü açıklanmıştır. Bu kitap çalışması Hukuk Fakültesi ve iktisadi ve idari bilimler fakültelerinin Vergi İcra Hukuku dersleri Vergi Müfettiş yardımcılarının yeterlilik sınavları YMM ve SMMM gibi meslek mensuplarının sınav konuları esas alınarak kaleme alınmıştır. İlk baskını 2014 yılında yaptığımız Vergi İcra Hukuku kitabımız vergi mevzuatındaki değişiklikler de dikkate alınarak güncellenmiş olup 2 inci baskısı ile siz okuyucuların beğenisine sunulmuştur. Bu kitabımı üzerimde büyük emeği bulunan ve mensubu olmaktan büyük onur duyduğum Hazine ve Maliye Bakanlığı camiasına ithaf eder kitabımın siz değerli okurlara faydalı olmasını temenni ederim. 12.05.2019- İstanbul