Ne kadar izahiyetsiz olsa da sırrın ardındaki sır yolculuğu
Bir bilen bulunur şerh düşercesine ölüm ile yaşam kavgasını.
Çöz bakalım gönül denilen makam izahiyetsiz yolların ardındaki sırrı
Her düğümde yeni bir perdeyi aç açtıkça nura boya sırrını!
Her merhalede kâtip olsun yanı başında seyir defterinin başucunda
Atomun incecik zerresinden en büyük maddeciğe kadar
Tefekkür et fikri kıvılcımların kaynadığı anda seslen bir damla suya
Su taneciklerinden koca kâinata doğru bir fikir besle kara günlerde
İlmin sorulduğu vakit gelecektir sessizlik ülkelerinde.
Doğrul bir aslan başı gibi mahmur gözlerinden tarumar olmuşçasına
Bir kelime düşsün zihin köşene; izahiyet izahiyet izahiyet...
Doğrul şimdi dimdik divanda suskunların konuşturulduğu meydanda
Kalk ve haykır kendinden bile sakındığın cümle cihanın sırrını izah et!