Gide gide bir sineğe düş oldum Sinek vızıladı uçtu havaya
Yagin bildim şu sineğin işini Yağın süzdüm üç yüz altmış tavaya
Tuttum kılınç ile kestim kellesin Yük eyledim doksan dokuz deveye
Peşkeş ettik Kayseri'ye döşünü Yedi dağ üstüne serdim leşini
Sineği tutup meydana attılar Derisini çadır edip oturduk
Beş yüz kese akça yağın sattılar Etin kestik dört köşeye yetirdik
Kemiklerinden bir köprü çattılar Gürcistan'a Mirahur'a götürdük
Hesap ettik iki bindir yaşını Açtık biz ağzını saydık dişini
Ol sineği gören kaçtı geriye Ben bilirim karanlıkta geleni
Karşı koydu yüz bin atlı çeriye Gelip benim tatlı canım alanı
Kanatların yelken ettik gemiye Dertli Kerem söyler böyle yalanı
Fil burnundan uzun gördüm kaşını Ya kim gördü o sineğin eşini.