''Bir hikâye kurmak için geldim dünyaya. Ya da atıldım. Düştüm. İttiler. Her ne ise işte... Hiç hazır değildim.''
Herkesin anlatmaya değer hikâyeleri olmuyor hayatta... Kıymetli hikâyelere sahip olanların ise çok azı bu hayatı yazıya geçirebiliyor... Bir martının kanadından bir martının gözlerinden bir kadının yüreğine bakıyoruz. Kimsenin bilemeyeceği sırlara ortak oluyor kimsenin çıkmayacağı yokuşları tırmanarak daha önce kimsenin görmemiş olduğu doruklardan hayatı izliyoruz...
Defne Morgül ilk novellası Sarhoş Martı ile okurunu şaşırtacak hüzünlendirecek ve tedirgin edecek bir hikâye anlatıcısı olduğunu kanıtlıyor.
"Tuhaf çorak bir iklimden geçiyoruz. Şiiri kıt romanı yoksul; öyküsünün denemesinin türü tehlike altında. Gündelik ıvır zıvır kitaba dönüştürülüp kalabalıkların üzerine boca edilince gerçek yazarlar da yazıya küstü haliyle. Ama arada bir esinti çıkıyor her şeye rağmen bu boğucu havayı savurup dağıtıyor. Defne Morgül'ün kitabı işte o çöl esintilerindendir..."
Orhan Gökdemir:
(Gazeteci Yazar)
"Defne Morgül ilk kitabı Sarhoş Martı'da nahifliğin inceliğin duyarlılığın sınırlarını zorluyor. Kafa tutan bir metin; fazlasıyla cüretkâr olabildiğince farklı."
Akın Çokuğurluel:
(Yazar)